22 Mart 2017 Çarşamba

Bloglar Arası Röportaj


Herkese Merhaba,
Bloglar arası röportajı ilk gördüğümde sonucunun bu kadar hoş olacağını ve bana yeni bir arkadaş kazandıracağını inanın tahmin edemezdim. Annesinin Prensesi bloğunun sahibi arkadaşımız bu etkinlik için sana teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarım. Beni şapşik anne ile eşleştirdiğin ve bu kadar tatlı, özel  ve şirin bir anne ile tanışma fırsatı yarattığın için seni hiç unutmayacağım. :-))
Sevgili şapşik anne bloğunun sahibi güzel arkadaşımla yaptığım röportajı okuduktan sonra arkadaşımın bloğunu alt üst etmeyi unutmamanız dileği ile... hepinize sevgiler....
1- Bloğu ilk gördüğümde çok güzel bir blog ismi diye düşünmüştüm niye ben akıl edemedim ki :-))) neden şapşik anne ?
Eşim bana hep sapşik der. Biraz sakar ve oldukça unutkanım. Şapşik anne oradan geliyor: ))
2-Blog yazmak nereden aklına geldi çok vaktini alıyor mu bu işi yapmaktan memnunmusun, bazı bloglarda görüp kıskanıyorum :-)) çok güzel arkadaşlar bulmuşlar senin de blog arkadaşların var mı? ( artık ben varım tabi ki )

Blog yazmaya eşimin teşviki ile başladım. Sana iyi gelir bence yazmayı birşeyler paylaşmayı seviyorsun, bakarsın zamanla para da kazanırsın dedi :p para kazanma işi zor,o biraz daha profesyonellik istiyor ama yazmak gerçekten iyi geliyor. Çok vaktimi almıyor çünkü vakit ayırmıyorum :)) Düzenli yazmak istiyorum aslında ama Ertuğrul un uyku düzeni karışık,ben de uykuyu çok seviyorum. Uyanık olduğu zamanlarda da bilgisayara oturmak onun zamanından çalmak gibi geliyor. Blog arkadaşlarım bence var bir kaç tane ama onlar da benimle aynı fikirde mi bilemem :)) Buluşup görüşmek telefon vs yok ama,sadece blog ve arada gmail :)


3- Çocuklu hayat nasıl, sanırım mesleğini bırakmışsın yada ara vermişsin, çok da güzel bir mesleğin var tabi, bu kararı nasıl verdin?
Çocuklu hayata aslında hala alışamadım desem abartmış olur muyum emin değilim: ) Ertuğrul' un bir dönem haftada 4 gün dersi vardı. Yarım gün gidiyordu. Ikimiz de yoruluyorduk. Dersten geri kalan zamanda hasta bakarsam aklım Ertuğrul da oluyordu. Tamam annem ilgileniyordu ve muayenehanede yanımda idi, yine de aklımın yarısı onda oluyordu. Hasta gelmesin diye beklediğim zamanlar oluyordu. Hasta olmadığı zaman da hasta gelmezse de niye gelmiyor yanlış bir şey mi yaptım diyordum.. Yani ne işte ne annelikte tam olamıyor yarım kalıyordum. Okuduğum yazılar, Ertuğrul un tepkilerinde gördüklerim beni işi bir süre bırakma fikrine itti. okulunun öğretmenlerinin de fikrini aldım,onlar da iyi olur deyince kapattık muayenehaneyi. Ilk fikrim 6~7 ay kadar durur tekrar çalışırım idi ama şu an da Ertuğrul gerçekten toparlanıp bensiz durduğu zaman ancak diyorum..Zaten 7 ay dolmak üzere ve Ertuğrul henüz yürümüyor oturmuyor bile..


7 Mart 2017 Salı

İLHAM KEDİSİ MEYDAN OKUYORUM ! 2






İLHAM KEDİSİ MEYDAN OKUYORUM !      -2-

     Ne kadarda geç kaldım ikinci seriyi yazmaya. Maalesef bu aralar hastalıktan başımız kalkmadı. Evde çoluk çocuk herkes hastaydı. Hem de ne hastalık. Ateşler, serumlar ve iğneler eşliğinde. Neyse bu aralar biraz toparlandık.Havalarda bahara dönerken umuyorum son hastalıktı atlattığımız.

Gecikme nedenini açıkladıkdan sonra gelelim meydan okumamıza...

Gecikme nedeni ile 2.ve3. soruları bir arada yanıtlamak istiyorum.

2. Çocukluk eğlencen neydi?

Benim zamanımın bütün çocukları gibi –maalesef şu dönemdeki çocukların çoğu bu keyiften mahrum- sokakta oyun oynamaktı. Çok normal gibi değildi benim sokak maceralarım. Kız çocuğu gibi yaşamadım o süreçleri. En yaramaz en beter erkek çocuklarını mumla aratırdım. Rahmetli babaannem  her yerde ‘6 tane erkek çocuğu büyüttüm toplasan şu kız etmezdi’ derdi. Sokakta oyun maceralarımda bu kapsamda geçiyordu tabi. Uslu kız çocukları gibi seksek atlayıp evcilik oynamazdım yani.

 Asırlık ceviz agaçlarının en tepesine çıkıp 5.katta olan evimizin balkonu ile aynı hizaya gelip anne diye bağırmaktan keyif alan, saklambaç oynarken çatıya çıkıp yan apartmanın damına atlayan (6 katlı apartman), kalorifer dairesinde yüzünü kömürle boyayıp diğer çocukları korkutan bir çocuktan bahsediyorum.  Kısacası benim çocukluk eğlencem her tür yaramazlık ve haylazlıktı. 

Şimdi kendi çocuklarım  bunların yarısını yapsa mazallah kalp krizi geçiririm J


Ne alakasız resim demeyin. Çocukluğumu düşündüğümde ve bu resme baktığımda aynı huzuru duyduğumu farkettim. :-)










2 Mart 2017 Perşembe

7 Yaşındaki Kız Google'a İş Başvurusunda Bulundu

- Gelen Cevap Neydi Sizce ?

7 Yaşındaki Chole Bridgewater Google’ın ofislerine ait fotoğraflarını interte görür ve babasına burada çalışmak istediğini söyler. Babası da o zaman Google bir mektup yazması konusunda kızını cesaretlendirir.

Bu yazıyı okurken istemdışı bir şekilde yaşadığım ülke  ve kendi toplum yapımızla karşılaştırma yaparak okudum. O yüzden yazarken de bu şekilde devam etmek istiyorum.

Şimdi, yaşadığınız çevrede yada ailenizde ki kaç baba çocuğunu Google’a gibi bir firmaya iş başvurusu yapması konusunda teşvik ederdi? Teşvik etmek yerine çocuğu ben bir mektup yazdım Google’a iş başvurusunda bulundum. Mektubu mu gönderir misin diyen çocuğuna tabi tatlım gönderirim derdi.

Yada şunlardan birini mi söylerdi ‘- üf şimdi bu saçmalıkla uğraşacak vaktim yok, - ne iş başvurusu mu sen kaç yaşında olduğunu biliyormusun, - hahaha çok komik küçük bir kızsın, - bak şimdi kızım iş başvurusu yapabilmek için önce ilkokulu sonra ortaokulu sonra lise ve üniversiteyi bitirmen gerekli...sonrada.. ‘ diye devam eden cümleler.

Neyse gelelim küçük Chole’nin yazdığı mektuba.

Mektup şöyle ;

24 Şubat 2017 Cuma

İLHAM KEDİSİ MEYDAN OKUYORUM!!



İLHAM KEDİSİ MEYDAN OKUMANI KABUL EDİYORUM !     

  İlham Kedisi o kadar güzel bir proje başlatmış ki yakın zamanda fenomen haline geleceğinin sinyallarini veriyor.  Hunharca bir katılım olacağından hiç şüphem yok!

     Birçoğunuz konuyu biliyorsunuz ve katıldınız belki de ama ben bilmeyenler için kısaca açıklamak istemiyorum.İlham kedisi bir gün youtube da gezerken.... İlker Gümüşoluk’un yaptığı bir videoya rastlar. Ünlülerle sohbet eden İlker Gümüşoluk onlara klişeleşmiş sorular yerine birine gerçekten değer verdiğiniz de ve gerçekten o kişiyle yakınlaşmak istediğinizde soracağınız tarzda sorular yöneltir. Bu videolarladaki samimiyet ve içtenlikten etkilenen İlham kedisi, İlker Gümüşoluk’a ulaşır ve bu soruları kullanma izni alır.

   Bloğunda bu soruları paylaşan İlham Kedisi, bizleride bu soruları sormaya ve yanıtlamaya daha doğrusu MEYDAN OKUMAYA davet ediyor. Her güne bir cevap...

18 Şubat 2017 Cumartesi

TEOG ROBERT KOLEJ


TEOG – ROBERT KOLEJİ


1.Teog geçip 2. Teog yaklaşırken heyecan giderek artıyor. Çocuklardaki bu heyecanı anne,baba,amca,teyze olarak bizlerde paylaşıyoruz.  Kimilerimiz üzülüyoruz  küçücük çocuklar bu kadar ağır yüklerin altında eziliyor, sınav kaygısı ve stres erken yaşlarda başlıyor diye, kimimiz de ne yapalım yaşadığımız ülkenin eğitim sistemi bu şekilde uymak zorundayız diye düşünüyor.
Hangi şekilde düşünürsek düşünelim herkes çocuğunun iyi eğitim almasını istiyor. Bu yüzden çok uzatmak istemiyorum. Teog’a kadar geçecek bu süreçte bende okulları araştırıp onlarla ilgili bilgileri toplayıp hepsini sıralamaya karar verdim. İlk sırada tabiki Robert Kolej...




ROBERT KOLEJ
1863 yılında kurulan okul ilk olarak sadece erkek öğrencileri kabul ediyordu. Kız öğrencilerin eğitimi için ise 1871 yılında Amerikan Kız Lisesi açıldı. İki okul 1973 yılında birleşti ve karma eğitime geçmiş oldu.

NASIL ÖĞRENCİ ALIYOR
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu TEOG sınavı kapsamında Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi ve T.C.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin sınav sonuşlarını kullanarak, aşağıdaki formüle göre hesap ediyor.

KKP=3T1+3M1+2F1+2DB1)*30+(3T1+3M1+2F2+2SB2)*70

15 Şubat 2017 Çarşamba

Çocuklarda Dikkat Eksikliği



       ÜZE olsun olmasın günümüz çocuklarında en sık karşılaştığımız sorun dikkat eksikliği.  O kadar çok uyaran o kadar çok görsel dikkati dağıtıcı materyal var ki çevrelerinde dikkatleri dağılmasında ne olsun.  Akıllı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri biz yetişkinler bile eskisi gibi değiliz. Hayata gözlerini açtığında telefon, I pad ve televizyonla tanışan bebeler ne yapsın.  Bir de üstüne üstlük binbir çeşit renkli rünklü oyuncak. 

Dikkat Eksikliği

     Şimdiler de kiminle konuşsam herkes çocuğunun dikkatsizliğinden  ve yerinde duramamasından şikayet ediyor. Dikkat dağıtıcı materyalin çok olduğu ortamlarda genel sonuç olarak çocuklar bir ona bir buna koşturuyorlar. Nasıl ki oyuncakçı dükkanına girdiğimizde bizler bile hangisine bakacağımızı şaşırıp hangisini alsak diye bir o oyuncağa bir bu oyuncağa bakarız. İşte şimdiki çocuklar zaten o oyuncakçı dükkanında yaşıyorlar. Her yerde ilgilerini çekecek dikkatlerini dağıtacak bir şeyler var. Hangisini almaları gerektiğine bir türlü karar veremeyip hepsini birden almak istiyorlar.

14 Şubat 2017 Salı

Bilsem Sınavına Hazırlık






Kitapçıları gezmekten çok keyif alırım. Kapısının önünden geçiyorsam ve içeri girecek vaktim yoksa, geçerken bile kedinin ciğere baktığı gibi bakarım. Kızımda bana benzemiş. Beraber kitapçıya gittiğimizde bizi dışarıya doğru itekleyen birinin olması şart yoksa çıkamıyoruz.
         Yine kızımla beraber yaptığımız bir kitapçı ziyaretinde, her yeri altüst ediyorduk, üzerinde ‘’Bilsem Sınavına Hazırlık ’’  yazan kitapları gördüm.  İtiraf ediyorum algılamam bir kaç saniyemi aldı.

  Nasıl yani Bilsem sınavına hazırlanılıyor muymuş? Niye, neden sorularını kovalayan bir çok soru aynı anda kafamda uçuştu. Kitaplardan birini almak için eğildiğimde gördüm ki çeşit çeşit, sınıf sınıf çok sayıda yayınevine ait kitap var. İnanamadım.
  Bana bu kadar inanılmaz gelen şey insanlara normal geliyor olmalıydı ki bu kadar çeşitlilik vardı. Sonrasında internet üzerinden bununla ilgili paylaşımları görmek istedim. Bir arama yapayım dedim Bilsem Sınavına Hazırlık yazdım. Asıl şoku o zaman yaşadım. Bir de bunun için kurslar açılmış. İnternet üzerinden online bağlanarak çocukları bu sınava hazırlıyorlarmış. Resmen bir Pazar oluşmuş.