8 Aralık 2016 Perşembe

Üstün Yetenekli Çocuklar - Ahmet Bildiren



Zaman içinde üstün yetenekli yada üstün zekalı diye başlayan ne kadar çok sayıda kitap okuduğumu inanın hatırlamıyorum. Bunların bir çoğu da yabancı yazarlar tarafından yazılıp Türkçeye çevrilmiş kitaplardı. Çünkü ben 10 sene önce bu konuyu araştırmaya başladığımda Türkçe olarak yazılmış ve basılmış çok az sayıda kitap bulunuyordu. Bu sebepten ilk başlarda hep yabancı yazarlarınTürkçeye çevrilmiş kitaplarını okudum. Çok yararlı ve faydalı bulduklarımın yanı sıra bazılarının bizim toplumumuza uymayan eğitim sistemlerini içermesi yada anlatımın çok profesyonelce olması nedeni ile okurken çok sıkıcı gelmesi ve zorlaması gibi konulardan şikayetçiydim.

Neyseki son yıllarda bu durum değişti. Artık bir çok yayınevinin, bir çok yazarın bu konuda kitaplarına rastlamak mümkün. Şimdiki sorun ise bunların içerisinden hangisini ilk olarak okumalıyız, hangisi daha yararlı, hangisi daha eğitici soruları.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

0-2 Yaş Çocuk Kitabı Önerileri


0-2 Yaş arasında kullandığımız kitaplarımızdan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Kitapların zeka gelişimine yardımcı olduğunu biliyoruz. Ayrıca okuma alışkanlığını  kazanabilmesi için kitaplarla tanışma sürecinin ilk aylarda başlaması gerektiğini de.
Kitaplarımızı tanıtırken belli bir düzeni takip etmedim. Çünkü kitapların hemen hepsini ilk aylarda almıştım. Çocuğun gelişimine ve ilgi alanına göre sırayı belirledik. Üzerinde yazan +1 yaş +2 yaş gibi uyarılara pek takılmadığımı söylemeliyim. Çünkü her çocuğun gelişimi ve beğenileri farklı olabiliyor.




İşbankası yayınlarından aldığım hareketli kitaplar en çok sevdikleri arasında yer alıyor. İçerisinde ki yazılardan çok görselliği ve hareketleri ilgi uyandırdığı için 12. aydan itibaren elinden düşmedi. Yazıları okumaya ise 2 yaşa doğru başladık.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Her Çocuk Üstün Zekalı mı? Zeka Genetik mi Yoksa Öğrenmeye mi Dayalı?


Her Çocuk Üstün Zekalı mı? Zeka Genetik mi Yoksa Öğrenmeye mi Dayalı?



       Sosyal çevre ve eğitimin zeka gelişimi üzerindeki etkileri oldukça fazladır. Dahiler tüm yeteneklerini doğuştan kazanmışlardır ve hiç bir çalışma yapmadan bu yeteneklerini kullanıyorlar demek çok yanlış.  Bu insanlar doğuştan gelen yeteneklerini eğitim, çalışma ve sosyal çevrenin etkisi ile geliştirerek belli bir düzeye ulaştırırlar.

      Hepimiz belirli bir zeka düzeyine sahip olarak dünyaya geliriz ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım farklı bir gen yapısına sahip özellikler edinemeyiz. Aynı şekilde başkaları da bizim gen yapımıza sahip özellikleri edinemezler. Nasıl ki saç rengi, göz rengi, boy uzunluğu gibi fiziksel faktörler genlerimiz vasıtası ile bize geçiyorsa zeka da aynı genler üzerinden sahip olduğumuz bir özelliktir.

     Zekanın Kalıtsallığı

    Uzun yıllardır yapılan bilimsel araştırmaların merkezinde, zekanın genetik faktörlere bağlı olduğu fikri yaygın bir görüş olarak kabul görmektedir. Bazı araştırmacılar zekanın X kromozomu ile taşındığı sonucuna varmışlardır. Almanya'nın ULM Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar zihinsel yeteneklerimiz ile ilgili genlerin yaklaşık %16 sının bu gen üzerinde olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu oran oldukça yüksek kabul edilir. Ancak zekanın ve yeteneğin tek bir gen üzerinden değil bir çok farklı gen üzerinden aktarıldığı hatta sadece anne ve baba genlerine bağlı  değil kalıtımsal olarak amca, dede, anneanne, dayı gibi yakın akrabalardan olabileceği gibi daha uzak akrabalardan da aktarılabileceği sonucuna varılmıştır.

19 Mayıs 2016 Perşembe

0-2 Yaş Arası yapılabilecek aktiviteler



   Çocuklarla eğlenceli vakit geçirmek ve zeka gelişimlerine katkıda bulunmak için yapılabilecek bir kaç aktivite örneği vermek istedim. İnanın biz oyuncaklardan çok aşağıda bir kaç tanesini verdiğim bu materyallerle vakit geçiriyoruz. Bu tercih bana değil oğluma ait. 
Oyuncaklarla birkaç dakika oynayıp sıkılıyor. Evde hazırladığım bu çalışmalarla ise ilk seferde 15-20 dakika sonrasında ise her gün her biri ile en az 5-10 dakika oyalanıyor. 
İlk bir kaç sefer beraber yapıyoruz sonrasında benim müdahale etmemi istemiyor kendi başına alıp yapıp bir kenara koyuyor. Gelsin sıradaki.... :-)

Biz hem eğlenip hem öğreniyoruz. Umarım sizler içinde faydalı olur...




Keçeden hazırladığım geometrik şekillerin bulunduğu bu çalışmayı oğlum 13 aylık iken hazırlamıştım. Cırt cırtlarla birbirine yapıştırıp ayırma kısmına bayıldı. Bir süre sadece bununla oyalandı. Bu pano üzerinden hem bu 4 geometrik şeklin isimlerini hem de 4 rengi öğrendi. Şu an büyük küçük kavramı üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz :-))




Renk ayrıştırma kutusu olarak hazırladığım ilk çalışma. Basit olması için sadece 2 renk olarak hazırlamıştım. İçerisine atacağı kağıtları da geometrik desenler şeklinde kesince öğrendiği kavramları pekiştirmesine yardımcı oldu.


2 kaşık nişastayı 3 bardak suyla karıştırıp (gıda boyası ekleyerek) muhallebi kıvamına gelene kadar pişirdim. Hafif ılıkken kilitli poşete koydum. Sıcakken dokunmak oynamak çok hoşuna gitti. Soğuduktan sonra da üzerine geometrik şekiller, harfler, rakamlar yaptık. Kolaylıkla yapılabilecek bu aktivite ile kuzucukları 20 dakika civarında oyalayabilirsiniz.

18 Mart 2016 Cuma

18 Mart 1915 Çanakkale Seyit Onbaşı


Hepimiz Seyit Onbaşının hikayesini biliyoruz. Ama birde kızım anlatsın istedim. Bu yazıyı günün anısına kızım hazırladı. Bu sebepten hiç değiştirmeden ve düzeltmeden yayınlıyorum.
 Tüm Şehitlerimizi Rahmetle Saygıyla Anıyoruz...





Seyit Onbaşı
Çanakkale Zafer'inde adı geçmeyen veya belki hiç anılmayan gizli kahramanlar vardır ama asla unutulmayacak kahramanların sayısı da az değildir. İşte Seyit Onbaşı bu kahramanlardandır. 18 Mart 1915. Düşman Çanakkale'yi geçmek için saldırıya başlamıştı. O sıralar Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyasında görev almıştır. O günler zor günlerdi. Düşman maddi olarak bizden güçlüydü. Zırhlı gemileri Boğaz'ın serin ama güvenli olmayan sularında yüzüyordu. Çünkü önceki gece Nusret Mayın Gemisinin döşediği mayınların içinde yüzüyorlardı. Düşman mayın imha eden gemilerine çok güveniyordu ama unutmuşlardı hep bir hata payının olduğunu. Sabah saldırı başladı. Gemilerin yoğun top atışından sonra birçok askerimiz şehit düşmüştü. Seyit Onbaşı ise hayatta kalmayı başarmıştı. Ama düşman giderek yaklaşıyordu. Onları batırabilecek tek silahları olan toplar ise param parça olmuştu ama bir anda çalışan bir top ilişti gözüne. Bir umut vardı ama uzun sürmedi. Topun mermi taşıyan kaldırıcı çalışmıyordu. Bir mermisini taşımak o olmadan imkansızdı. Bir mermi ne kadar olabilir diye soranlara cevap. Bu mermi tam 215 kilogram ağırlığında. Buna rağmen Seyit Onbaşı 215 kg mermiyi 3 kez sırtlayarak topa yerleştirdi. Hedefinde Oceans vardı. İlk iki atışı pek zarar vermez ama 3.de gemiyi tam dümenden vurur.   Dengesini kaybeden gemi sendeleyerek önceki gece yerleştirilen mayınlardan birine çarpar. Böylece gemi saniyeler içinde batmıştır. Güçlü ve yıkılmaz zannettikleri Fransız zırhlısından geriye hiçbir şey kalmamıştı sadece kaçıp tatlı canını kurtarmak isteyen askerin acıveren, yürek parçalayan çığlıkları yükseliyor ve bu sessizliği bozuyordu. Böylece ağır yara alan düşman geri çekilmek zorunda kaldı. O günün anısına ise fotoğraf çekmek kalmıştı. Seyit Onbaşı yer çömeldi ve tüm gücüyle mermiyi kaldırmaya çalıştı. Ama mermi yerinden oynamadı. Sonra Seyit doğruldu ve dedi ki "Düşman gene gelse gene kaldırırım."
Herkes mesajı almıştı. Demek istediği zor bir durumda gene kaldırırım demek istiyordu. Böylece merminin tahta haliyle fotoğraf çekildi.  


Seyit Onbaşı





17 Mart 2016 Perşembe

0-2 Yaş Etkinlikleri


Ailemizin yeni üyesi için evde yaptığımız bazı etkinliklerimizi paylaşmak istedim.
Keçeden yaptığımız alttaki pano için açıkçası bir kaç gün uğraşmam gerekti. Malum ev işleri yemek çocuklar vs. derken pek vakit kalmıyor. Açıkçası etkinlik konusunda çok yetenekli olduğumu da sanmıyorum :-) Ama her şeyi de hazır alıp çocuğun önüne sunmamız mümkün değil. Hem çok çabuk tüketiyorlar hem de maddi olarak zorlayıcı olabiliyor.

Geometrik şekilleri içeren hazır ahşap panoların bir çok yerde satıldığını görmüştüm. Alıp almamak konusunda çok tereddüt ettim. Sonunda çok pahalı olduklarını düşünerek evde hazırlayacağım çalışmanın yeterli olup olmayacağını görmeye karar verdim. Olur da öğretme için yeterli olmazsa yada ilgisini çekmezse yeniden gidip satın alabileceğimi düşündüm.


İyi ki de böyle yapmışım.


Çünkü benim o kadar uğraşarak yaptığım panoyu çözmesi 1-2 dakikadan fazla vaktini almadı. Eşleştirmeleri hemen yapmasının yanı sıra ikinci tekrarda geometrik şekillerinde adlarını da öğrenmişti. Keyifle oynuyor ve cırt cırtlarla da çok eğleniyor.

20 Kasım 2015 Cuma

Dünya Çocuk Hakları Günü 20 Kasım

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü.

Tüm çocuklar iyi bir eğitim ve fırsat eşitliğini hakediyorlar. Dünyanın mutlu çocuklarla dolması dileğiyle...